Psikososyal Gelişimi

Çocuğun psikososyal gelişimini desteklemek

Hem anne olmayı öğrenmek, hata yapmamaya çalışmak, hata yapma kaygısını hep yüreğinde taşımak, hem de çocuğun gelişim süreçlerine olduğu gibi psiko-sosyal gelişimine de olmak size yoğun bir sorumluluk gibi gelebilir. Kesinlikte haklısınız.

Meslek hayatım boyunca, terapi odasına girip de "Sanırım, iyi bir anne olamayacağım" diye ağlayan ya da telefonun diğer "tikim hanım, sanırım ben bu işi beceremiyorum" diye feryat eden annelere çok rastladım, hâlâ rastlıyorum.
Gerçekten de kolay bir uğraş değil anne olmak. Hele eşinizle aynı frekansta değilseniz işiniz daha da zor. Ne yazık ki, çoğu kez eşiniz sizinle aynı düşüncede olmayabiliyor. Siz çocuğunuza hoşgörülü yaklaşırken eşiniz bu tutumunuzu abarttığınızı söyleyebiliyor ya da sizin aşırı koruyucu davrandığınızı söyleyerek acımasız eleştirilerde bulunabiliyor. Bu da sizin zihniniz ikarıştırmaya ve yüreğinizi sarsmaya yetiyor.

Çocuğunuzun Psikososyal Gelişimini Biliyor musunuz?

Her anne-baba çocuğunun çevreyle uyumlu bir birey olmasını ister. Kendisini doğru değerlendirebilen, duygularını doğru anlamlandıran ve bu çerçevede çevresiyle uyum içinde olan çocuklar yetiştirmektir, anne-babanın hedefi ve hayali. Psikososyal gelişim diye adlandırdığımız bu kendini gerçekleştirme ve çevreye uyum süreci, çocuk daha çok küçük yaşlarda iken başlar. Çocuk bebeklik döneminde başlattığı refleksleriyle kurduğu iletişimi motor gelişimi, yani hareketleriyle çoğaltırken, duyularıyla geliştirir, bilişsel gelişimiyle arttırır ve dil gelişimiyle de zenginleştirir. Bütün bu gelişim süreçlerinde çocuk, kendi dünyasını ve çevresini algılamaya ve anlamaya çaba gösterir. Her çocuk sosyal gelişiminin içinde kişiliğine bulunan olumlu katkılardan faydalanmaya çalışır.