MODA
Modayı ikiye ayırarak anlatmamız ve bu konudaki hükmümüzü ondan sonra vermemiz gerekir.Giyinme, kuşanma ve süslenme biçimlerinin zamana ve bölgelere göre gösterdiği değişiklikleri moda diye değerlendirirsek bunun; tabii sınırlar içerisinde kalıp, israfa kaçılmayanı ve Kur'ân ve Sünnetin çizdiği helâllık sınırını aşmayanı, helâl olan türüdür. Ne var ki, Islâm'da buna moda değil de "örf' adı verilir ve her bölgenin cografi ve ekonomik şartlarına göre elbise biçimi, süslenme yöntemleri, değişik örfleri olur. Folklor dedikleri şey de bu cümleden sayılır ve bütün bunlar tabiî hayat akışı içerisinde zaman zaman değişebilir. Tekrar edersek modanın bu türlüsü ya da örf, Islâmî çerçeve içerisinde kaldığı sürece, değişik biçimlerde ortaya çıkabilir. Bu normaldır ve doğaldır. Insanın yaratılışı yeknesaklıktan yorulur, tekdüze hayat verimi azaltır, görevlerini yapma konusunda insana bıkkınlık ve yorgunluk verir. Zaten bütün insanların ihtiyaç, arzu ve zevkleri değişiktir. Hepsinin aynı kalıba girmesini istemek, hepsine aynı büyüklükte ayakkabı giydirmek gibi olur.