Çocuk bilgisayar kıskacında

Günümüzde, gelişen teknolojinin en önemli yansımalarından birisi olan bilgisayar hızlı bir şekilde yaygınlaşıyor. Bu yayılmanın günlük hayatımızdaki etkisini özellikle bilgisayarın evlerimize girmesiyle daha da yoğun hissediyoruz. Bu süreci 80’li yıllardaki televizyonlaşma furyasına benzetebiliriz.



Nasıl ki televizyonun faydaları olduğu gibi zararları da varsa bilgisayar da doğru kullanımla bir çok faydalar sağlayabilecek bir alet iken yanlış kullanımı, ne yazık ki, sorunlara yol açabilmektedir.

Özellikle 0-11 yaş döneminde, henüz kişiliğin oluşum evresinde olan çocukların zamanlarının büyük bir kısmını bilgisayar başında geçirmelerini hiç sağlıklı bulmuyoruz.



Bu aşamada bilgisayarın bir oyun ve iletişim aracı olarak kullanılması çocuğun zihinsel, fizyolojik ve psikolojik gelişimi üzerinde olumsuz etkiler bırakabilmektedir.

Çünkü bu evre çocuğun zihinsel yetilerinin, bedensel yapısının ve kişiliğinin oluştuğu evredir. Oysa bu dönemde çocuk bilgisayarın sunduğu sanal dünyaya göre değil, gerçek dünyaya göre gelişimini sürdürmelidir.
Nitekim, çocuk hayatının ileriki evrelerini sanal dünyada değil, gerçek dünyada yaşayacaktır ve o dünyayı tanımıyorsa, ona hazır değilse onu ciddi sıkıntılar bekliyor demektir.




Bilgisayar başında işlevsel olmayan etkinliklerle geçirilen zamanı televizyon başında geçirilen zamandan çok fazla ayırt edemeyiz. Her ikisinde de ciddi bir durağanlık söz konusudur. Halbuki, çocukların hayatı mümkün olduğunca çok etkinliği ihtiva eden zengin içerikli bir yaşam olmalı.


Ebeveynler bilgisayarı iyi bilmeli

Birey hayata hazırlık evresinde ne kadar çok insan ile temas eder, ne kadar çok fiziksel etkinlikte bulunursa, ne kadar farklı ortamlarda bulunur, ne kadar çok şey görüp ne kadar çok şey duyarsa hayatı o kadar iyi tanır; hayata o kadar sıkı hazırlanır. Bu saydıklarımızın bilgisayar başında oturarak yaşanması, takdir edilir ki, pek mümkün değildir.




Yukarıda değindiklerimizin ışığı altında bilgisayarın, mutlak surette, kontrollü bir kullanımının gerekliliği aşikârdır. Bu açıdan baktığımızda ebeveynlerin bilgisayar kullanımı konusunda bilgili olmaları bir zorunluluktur. Bizler ebeveyn olarak hayat adını verdiğimiz o uzun ve ince yolda çocuklarımızın rehberleriyiz.



Eğer içinden geçtiğimiz süreçleri bilmiyorsak, hayat yolunda karşı karşıya olduklarımızla ilgili yeterince bilgi sahibi değilsek, rehberlik konumumuzu kaybetmemiz muhtemeldir. Böylesi bir durumda çocuklarımız ya hayatı kendi öngörüleri doğrultusunda yaşamaya çalışacak ya da başka rehberler edinecektir.
Tabi, “Burada madem bilgisayar kullanımı bu kadar sorumluluk gerektiriyor, o zaman evimize sokmayız olur biter.” demek “Okullar olmasa Maarif Nazırlığı (Milli Eğitim Bakanlığı) ne kadar kolay olurdu.” anlayışına benzer bir kolaycılıktan başka bir şey değildir.




Olumsuzluklardan uzak kalma adına alacağımız tedbirler başka olumsuzlukların ortaya çıkışına neden olmamalı. Rekabetin bu kadar yoğun olduğu günümüzde çocuklarımızın bilgisayardan uzak olması onların önemli bir bilgiye erişim aracından da uzak olması anlamına gelir ki, hiçbir anne baba çocukları için bunu talep etmez.

Yasaklar yerine uygun seçenekler

Kaldı ki internet kafeler çocukların bilgisayar kullanımları için bir alternatif. Günümüzde hemen her semtte örneklerine rastlamak mümkün. Çocuklar tarafından ağırlıklı olarak oyun amacıyla tercih edilse de onlar için çok da uygun ortamlar olduklarını söyleyemeyiz. Dış dünyada, temiz havada güneş altında hoplayıp zıplaması gereken çocuklarımızın havasız, izbe kafe köşelerinde zamanlarını öldürmesi hiç de hoş değildir.




Çözüm olarak yapılması gereken çocuklara yasaklar koymaktan ziyade onlara daha uygun seçenekler oluşturmaktır. Yasaklamanın çok da işlevsel bir çözüm olmadığını, çocukları gizliliğe teşvik ettiği bir vakıadır.




Çocuklarımızı bilgisayar başında yalnızlığa terkedemeyiz bilakis onların sosyalleşmesi için elimizden geleni yapmalıyız. Sportif, sanatsal, kültürel etkinlikler bu aşamada çocuklar için güzel alternatiflerdir. Eğer çocuk bir şekilde internet kafeye gitme konusunda ısrarcı ise o zaman ebeveynler, sorumluluk sahibi, kurallara uyan, ortamı uygun kafeler tercih etmeli ve çocuk zaman zaman yoklanmalıdır. Tabi, onu bunaltmadan, sıkmadan.
Unutmayın! Etkili anne-babalık, süreçleri engellemek değil onları gerektiği gibi yönetebilmektir.



FATİH REŞİT CİVELEKOĞLU


Konular