Sevgisizlik

Yeterince iyi anababa olamayanların 7 günahkâr özelliği

Şimdi de anababaların dünyasının "günahkârlarına bir göz atalım. Bu insanların hep bizlere benzemediğini düşünürüz, çünkü bu insanlar ne yaparlarsa yapsınlar, çocuklarının özgüven edinmesindeki etkileri hep olumsuzdur. Sizin aşırıya kaçan bir günahkar olduğunuzu sanmıyorum (çünkü gerçek bir günahkar bu kitabı okumaya yeltenmeyecektir). Fakat aşağıdaki liste halindeki özellikleri okurken, lütfen kendinize karşı dürüst olun ve kendinizi rahat hissetmediğiniz konuları not edin.

1. Bencillik - Önce kendi çocuklarının gereksinimlerini (örneğin sevgi, eğlence, arkadaşlık, güç ve kontrol) karşılamalarını isterler. Çocuklarını belli etkinliklere ya da eğitimlerinde belli konulara yönlendirirler, böylelikle kendilerinin zamanında yapamadıklarını onların yapmasını sağlayarak tatmin olurlar. Üstelik, çocuklarının gelişimi sürecinde, kendi zevklerinden ödün vermeyi ve rahatlarının kaçmasını istemezler.

SANA SEVGİM'İ BİR ÖMÜR MUHAFAZA EDERİM YETER Kİ SANA OLAN NEFRET'İMDEN KURTULAYIM...

Çok garip geliyor şu an ,aslında hep bildiğim o gerçek; HİÇ SEVMEDİĞİN BENİ….Özünde hep bildiğim ve sıklıkla kendi kendime ve hatta sana tekrarladığım bir şeydi aslında ama şu an bunu kanıtlayan tüm tavırların daha doğrusu tavırsızlıkların,içimde gizliden gizliye daima taşıdığım yanılma ihtimalimin umudunu tamamen yok ettiği için olsa gerek,garip geliyor..

Uçamayan Kuşlarımız

“Yalnızlık neden ağır gelir, hiç düşündünüz mü? Neden ağır gelir sevgisizlik?

Yaşam, kim ne derse desin, çok ağır yüklerle doludur. Her geçen gün dolup taşan bir sistem var her bedende; her yürek ise, sanırım bu alışverişin odak noktası. İşte bu odak noktasının, bedende garip bir ağırlığı, garip bir yönetimi var gibi. Çünkü, yükler ağırlaştığında, hatta dolup taştığında, beden de ağırlaşır, hastalanır, hatta yaşam kararır. Puslu görünür tüm ekran. Karamsar bakış, taşan yüklerle, etrafa akar. Ve siz, bu taşmadan giderek artan bir mutsuzluk duymaya devam edersiniz. Tüm bu ağırlığın altında ezilen insan hep yorgun, ruh hep bitkindir.

Sevgisizliğin garip bir ağırlığı vardır. O ağırlaştıkça, beden de ağırlaşır. Nefretin bile, bir doğuşu vardır.