sağlık

Hasarlı ekleme artroskopik ayar

Spor yaparken, yürürken, hatta arabaya binerken bile zarar görebilen eklemlerin tedavisinde küçük deliklerden girilerek gerçekleştirilen artroskopi yöntemi olumlu sonuçlar veriyor.

Ayağa kalkmaya, yürümeye, hatta kolun kalkmasına bile engel olabilen eklem yaralanmaları spor yaparken, koşarken, arabaya binip inerken, düşme ve burkulma gibi travmalar sonucu ortaya çıkabiliyor. Tedavisinde kullanılan yöntemlerden biri de artroskopi yöntemi. Yöntemde eklem içerisine çok küçük bir delikten giriliyor ve yapılar bir kamera aracılığıyla ekrana aktarılıyor. Sonrasında ise diğer bir noktadan eklem içerisine küçük bir veya birkaç delikten girilerek tanı ve tedavi yapılıyor.

Acıbadem Bodrum Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Levent Sürer, spor yapan insan sayısı arttıkça eklem sorunlarının da arttığın söyledi. Sürer ayrıca yaşlı kişilerde oluşan kas güçsüzlüğü nedeniyle de eklem sorunlarının ortaya çıktığını belirtti.

OPERASYON TEK BACAK UYUŞTURULARAK YAPILABİLİYOR
Artroskopi ameliyatının, hastaya bağlı olarak sadece işlem yapılacak bacak ya da belden aşağısı uyuşturularak gerçekleştirildiği gibi tamamen uyutularak da yapılabildiğini belirten Dr. Levent Sürer, artroskopinin açık ameliyattan daha avantajlı olduğunu söyledi ve o avantajları şöyle özetledi:

Tüketicilere ucuz bal uyarısı



TÜRKİYE Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Abdullah Kutlu, kaliteli ve hilesiz balın kilosunun 40-50 lira olduğunu belirterek, 5 kilosu 100 liraya satılan bal konusunda tüketicileri uyardı.

Kooperatifin Adana’daki ’Aile Meclisi Toplantısı’na katıldıktan sonra açıklamalar yapan Genel Müdür Abdullah Kutlu, sahte bal konusunda yaptığı değerlendirmede, ’Ucuz etin yahnisi yavan olur’ atasözünü hatırlatarak, "Arı yetiştiricileri 5 kilo balı 100 liraya satsalar bile, bu bal çok daha yüksek fiyatlarla tüketiciye ulaşabilir. Ama bakıyorsunuz 10 liraya bile bal var. Bu anormal bir durum. Bu ’bal değil’ demektir. Gerçek balı 5 liraya, 10 liraya almanız mümkün değil" dedi.

’EN BÜYÜK ÇİFTÇİ AİLESİYİZ’

Ceviz stresi azaltıyor

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, ceviz kolesterolü düşürürken, bir yandan da stresin azalmasına yardımcı oluyor.

Pennsylvania Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, deneklerden, stres artırıcı etken olarak üç dakikalık bir konuşma yapmaları veya bir ayaklarını soğuk suya sokmaları istendi. Belirli süre içinde belirli miktarda ceviz tüketen deneklerde kan basıncı, hiç ceviz tüketmeyenlere oranla daha düşük düzeyde kaldı. Araştırma görevlilerinden Prof. Sheila West, “Bu, cevizin stresli ortamda kan basıncının düşük kalmasına yardımcı olduğunu gösterdiği ilk araştırma” dedi. Cevizin, kötü kolestrolü düşüren yağ asidi Omega 3 içerdiği biliniyor.

Bu içecekler iftar sonrası dinç tutuyor!

Ramazan ayında uzun saatler aç ve susuz kalınması ile birlikte halsizlik ortaya çıkıyor. Kimi iş ortamında her zamanki performansını sergileyemiyor, kimi de günlük işlerini yapmakta zorlanıyor.

Şerbetler ve şuruplar iftarda serinletici olarak içilebileceği gibi yemekten sonra kendinizi dinç ve zinde hissetmenizi sağlıyor.

Böğürtlen şurubu: Böğürtlenin kanser ve tümör hücrelerinin gelişimini engellediği, yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. İçeriğinde bulunan 'ellagik asit' anti-kanserojen bir madde olarak biliniyor. Bu madde, kanser hücrelerinin ve tümörün büyümesini engelliyor. Hafızaya da iyi gelen böğürtlen, bol miktarda B grubu vitaminleri içeriyor. İftardan yaklaşık 1 saat sonrasında tüketilen 1 bardak böğürtlen suyu ya da şurubu, kan şekerinin dengelenmesini sağlayarak kişide oluşabilecek uyku ve yorgunluk halinin ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor.

Mutfakta Püf Noktalar

Kesik Limon Nasıl Saklanır
Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun. İki hafta boyunca limon kurumadan saklanır.

Taze Ekmek Keserken
Taze ekmek keserken parçalanır. Eğer ekmeği daha düzgün ve kolay kesmek isterseniz, ekmek bıçağınızı kaynar suya sokup biraz bekletin ve zaman kaybetmeden kurulayıp ekmeği dilimleyin. Bu işlemi ne kadar sıklıkla yaparsanız başarı şansınız o kadar artar.

Jöleyi Kalıbından Çıkarmak
Hazırladığınız jöleyi tek parça halinde kalıptan çıkarmak için, pişirmeden önce kalıbını soğuk suyla yıkayıp, içine bitkisel yağ sürün.

Günde üç ceviz yemek zekayı artırıyor

Gümüş içeren cevizin direkt olarak beyne etki ederek özellikle çocukların zeka gelişiminde büyük rol oynadığı belirtildi.

Ulusal Ceviz Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Yayar Akça,Türkiye'de ceviz üretiminin istatistiklerde yer aldığının aksine 70 bin tonla sınırlı olduğunu belirtti.

Üretiminin az olması nedeniyle yüksek fiyatının da etkisiyle ceviz tüketiminin az olduğuna dikkati çeken Akça, böylesine önemli bir ürünün ülkedeki çocukların önemli bölümü tarafından tüketilemediğini bildirdi.

Akça, cevizin insan sağlığı ve beslenmesinde çok önemli bir yer tuttuğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Özellikle kış aylarında en önemli enerji kaynaklarından biri olan cevizin 100 gramından 700 kilokalori enerji elde edilebiliyor. Mineral, protein, vitamin ve yağ açısından oldukça zengin bir ürün. Halen üzerinde ciddi araştırmalar yapılıyor. Kolesterolü düşüren, tansiyonu düzenleyen, kalp ve damar sağlığı açısından büyük faydaları bulunan cevizin en önemli özelliği zekayı geliştirmesi. Beyin ve ceviz, şekil açısından olduğu kadar içerik olarak da çok benziyorlar. İnsan vücudunda gümüşü kullanan tek organ beyindir. Bu açıdan gümüş içeren ceviz, özellikle çocukların zeka gelişiminde büyük rol oynuyor.”

GÜMÜŞ BEYİNDEKİ BİLGİ ALIŞVERİŞ HIZINI ARTIRIYOR

Şişmanlık tarihe mi karışıyor?

Bilim adamları buldukları yeni bir enzim sayesinde şişmanlığın önüne geçiyor. Yeni bir araştırma, beyindeki bir enzimin azalmasının iştahı kestiği, enerji verdiği ve kilosunu kontrol altına almaya çalışan insanlara yardımcı olduğunu gösteriyor.

VÜCUT KİMYASALI

Journal of Clinical Investigation isimli dergide yayınlanan çalışmada, prolilkarboksipeptidaz isimli enzim, açlığı azaltan vücut kimyasalı olan alfa melanosit uyarıcı hormonu (alfa-MSH) düzenliyor. Eğer PRCP enzimi engellenirse, alfa-MHS seviyesi yüksek kalıyor ve iştahı frenliyor.

ENERJİ SEVİYELERİ

Yale Üniversitesi'nden araştırmacılar, farelerde PRCP'yi engellediklerinde, kemirgenlerin kilo verdiğini, enerji seviyeleri korunduğunu ve tip 2 diyabet hastalığının gelişme riskinin azaldığını gördüler.

DAHA AZ KİLO ARTIŞI

Vücut Yağ Oranı ve Önemi

Vücut Yağ Oranı Nedir?

Sadece ağırlığımızı bilip, boyumuz ile orantı kurmamız şişmanlığımız (vücut yağı) ve sağlığımız hakkında bize yeterli bilgi vermeyecektir, önemli olan yağ - kas oranımız arasındaki uyumdur. İç organlarımızdaki yağlar klasik basküllerle ölçülememektedir. Bu nedenle yağ ölçüm cihazları geliştirilmiştir. BIA (Bioelectrical Impedance Analysis) tekniği ile ölçüm yapmakta olan bu yağ ölçüm cihazlarının güvenilirliği bir çok Tıp Uzmanı ve Sağlık Kurumu tarafından onaylanmıştır.

Vücut Yağ Oranı Niçin Önemlidir?

Aktif ve sağlıklı kalabilmemiz için vücudumuzun belli oranlarda yağa ihtiyacı vardır. Yağlar; eklemlerimizin desteklenmesi, organlarımızın korunması, vücut ısımızın kontrolü, açlık halinde enerji rezervi gibi görevler üstlenmektedir. Bunun için de vücudumuzda gerekli olan yağ miktarına bilinçli olarak karar verebilmekteyiz.

Diyet yaparak kilo kaybederiz, fakat yine de sağlıklı olamayabiliriz; çünkü ilk haftalarda kaybedilen yağ değil vücuttaki “su” miktarındaki bir kayıptır, bunun için verdiğimiz kiloları hemen geri alırız. Vücut sağlığımızı ölçebilmek için ihtiyaç duyacağımız bilgileri yağ ölçüm cihazlarından öğrenerek vücut yağ oranımızı kontrol altında tutabilir, böylece kendimizi daha iyi hisseder, güzelleşir ve en önemlisi sağlıklı yaşayabiliriz.

Metabolizmamızı nasıl hızlandırabiliriz?

Metabolizma, vücudun temel fonksiyonlarını devam ettirebilmek için bir günde ihtiyacı olan minimum enerji miktarıdır. Dinlenme anında vücudun kalori harcama hızına bakılarak ölçülür ve kişiden kişiye değişiklik gösterir. Yemek yeme, uyuma, temizlenme ve benzeri faaliyetler sırasında vücudumuz devamlı kalori yakar.

Metabolizma vücut bileşimleri tarafından etkilenmektedir. Bu bileşimler, vücuttaki kas ve yağ dokularının birbirine oranıdır. Kaslar, vücutta yağlardan daha fazla kalori kullanır. Kaslı bir vücuda sahip kişilerin, daha az vücut yağına sahip oldukları için, daha hızlı metabolizmaları vardır. Örneğin aynı boy ve kiloda olan iki kişiyi ele alalım. Bunlardan düzenli olarak aerobik yapan, vücut geliştirme sporuyla ilgilenen, fitness ve benzeri aletli programları uygulayan kişinin vücut yağ oranı daha düşüktür. Diğeri ise hiçbir sportif aktivite yapmadığı için, vücut yağ oranı diğer kişiye oranla daha düşüktür, dolayısıyla metabolizma hızı da yavaştır. Başka bir deyişle, birinci kişinin vücut fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için, ikinci kişiden daha fazla kalori harcaması gerekmektedir.

Metabolizma hızının kilo alıp vermede önemli etkisi var. Bazal metabolizma hızınız ne kadar düşükse, kilolu olma ihtimaliniz de o kadar yüksektir. Eğer hızlıysa şanslısınızdır, vücudunuz enerji sağlamak için daha hızlı kalori yakıyor demektir.

Aşırı tuz tüketimi hastalık habercisi

Sağlıklı insanların günlük alması gereken tuz miktarı 6 gramı geçmemeli. Bu miktarın üzerindeki tuz tüketimi hipertansiyon, inme, kalp krizi, kalp yetmezliği gibi ciddi hastalıkları tetikleyebiliyor.

Tuz tüketiminin, toplumsal özelliklere ve yaşanan coğrafi bölgelere göre değişiklik gösterdiğini ifade eden Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ülver Derici, “’sağlıklı bireylerde günlük olarak yemeklerle alınması gereken ortalama tuz miktarı 5-6 gramı geçmemeli” dedi.

Derici, tuzun önerilen miktarın üzerinde tüketilmesinin “hipertansiyon, inme, kalp krizi, kalp yetmezliği gibi ciddi hastalıkları tetiklediğini ve kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümlerde artışa neden olabildiğini, mide kanseri, şişmanlık ve kemik erimesi riskini arttırdığını” kaydetti. Aşırı tuz tüketimi halinde astım hastalığında da şikayetlerin arttığını ifade eden Derici, bu tür sorunların yaşanmaması için günlük alınan tuz miktarının azaltılmasının temel kural olduğunu vurguladı.

TÜRKİYE’DE TUZ TÜKETİMİ NORMALİN 3 KATI

Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneğince 2008’de tuz tüketimiyle ilgili yapılan çalışmada, ülkemizde genel olarak tuz tüketiminin ortalamanın üstünde olduğunun tespit edildiğini anlatan Derici, “Türkiye’de bir kişinin günlük aldığı tuz, ortalama 18 gramla normalden 3 kat daha fazla” dedi.

Multivitamin takviyesinin hiçbir yararı yok

“Sağlık sigortası” olarak düşünülen multivitamin takviyesinin hiçbir yararı olmadığı bildirildi. Vitaminlerle ilgili yapılan bugüne kadarki en kapsamlı araştırmada, yaşları 50 ile 79 arasında değişen 162 bin ABD’li kadının vitamin alma alışkanlıklarıyla, sağlık durumlarına bakıldı.

Archives of Internal Medicine dergisinde yayımlanan araştırmada, avuç dolusu vitamin alan kadınlarda kanser ve kalp hastalıkları riskinde azalma olmadığı, vitaminlerin, erken ölümü de engellemediği belirlendi.

Independent gazetesindeki habere göre, araştırma kapsamına alınan ve yüzde 41’i 15 yıl boyunca düzenli olarak vitamin kullanmış olan kadınlar arasında 10 bin kanser, 9 bin kalp ve 10 bin ölüm vakası görüldü ve “vitamin alanlarla almayanlar arasında hastalık ve ölümler açısından fark olmadığı” saptandı.

Araştırmanın başkanlığını yürüten Seattle’daki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezinden Marian Neuhouser, “Şaşırtıcı biçimde, multivitaminlerin yaygın kanser türlerine yakalanma riskini azaltmadığını ve kalp hastalığı üzerinde hiçbir etkisi olmadığını gördük” dedi.

Hareket En İyi İlaçtır

Hekimlerin en sık reçete ettikleri ilaç hangisidir? Ağrı kesiciler, antibiyotikler aklımıza gelir hemen. Çoğu hekimin de cevabı muhtemelen böyle olacaktır. Aslında genellikle kağıt üzerine dökülmemiş olsa da hastaların çoğuna reçetesini uzatırken “sık sık yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin”, en sık kullanılan cümledir. Basit ve sıradan bir cümle olarak bazen vurgulanmadan söylenmiştir. Hasta bunu çoğu kez ciddiye alır. Bazen de aklı elindeki kâğıtta yazılan ilaçlardadır, birçok kez duyduğu bu sıradan cümlenin pek de üzerinde durmaz.

Hareket etmek daha uygun bir terimle söylersek “fizik aktivite” en çok yarar sağlayan, bunun yanı sıra uygun düzeyde yapıldığında yan etkisi olmayan hem koruyucu hem de tedavi edici hekimlikte alternatifi olmayan en iyi ilaçtır.

Diyet Yapacak Olanlara Öneriler

Obezite: Bedenin yağı kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu, boya göre ağırlığın arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır. Hastalığın oluşumunda genetik ve çevresel faktörler değişik oranlarda rol oynar. Şişmanlığın tanısında kullanılan en pratik yöntem Beden Kitle Endeksi (BKI)'dir.

. Beden Ağırlığı (kg)
BKI= ----------------------------formülüyle hesaplanır.
. Boy (m)2



BKI

18.5 kg/m2 . Zayıf

18.5-24.9 kg/m2 . Normal (sağlıklı)

25-29.9 kg/m2 . Fazla Kilolu

30-39.9 kg/m2 . Obez

40 kg/m2 üstü . Morbid Obez



Bedenin yağ dağılımını belirlemede bel çevresinin, kalça çevresine oranı kriter olarak alınır. Bel/kalça oranı kadınlarda 0.8'I, erkeklerde, 1'I aşmamalıdır. Bel çevresi ölçümü: Kadın 88 cm. Ve üstü ise obezite riskinin artığı görülür.

Obezite Risk Faktörleri

- Fiziksel aktivitede azalma
- Beslenme alışkanlıkları
- Yaş
- Cinsiyet (kadın)

Kan Grubu AB Olanlar

AB GRUBUNUN ÖZELLİKLERİ

A ile B'nin modern karışımı

Çevresel değişikliklerden kaynaklanan beslenme özellikleri

Sindirim sistemi çok duyarlıdır

Bağışıklık sistemi çok güçlüdür

Stresi yenmek için zihinsel faaliyetlerden yararlanabilir

Sırrı henüz tam olarak bilinmiyor.

DİYET NASIL OLMALI

Kan Grubu B Olanlar

B GRUBUNUN ÖZELLİKLERİ

Dengelidir

Sindirim sistemi dayanıklıdır

Beslenmede katı kuralcı değildir

Sütlü besinlere ilgi duyabilir

Strese karşı yaratıcılığını kullanır

Formda kalabilmek için fiziksel ve zihinsel faaliyetler arasında denge kurması gerekir

MÜZMİN YORGUNLUK SENDROMU

0 grubu ve A grubu birçok bakımlardan birbirlerinin tam karşıtı özellikler taşırlar. Fakat B grubu bazı bakımlardan 0 grubunu anımsatır. O kadar ki, bu iki kan grubunun birbirlerine bağlı olduklarını söyleyebiliriz. Tam böyle düşünürken B grubunun bilinmeyen bir özelliği ortaya çıkabilir. Aslında B grubu, insanoğlunun evrim yolculuğunda farklı özellikleri olan insanları ve kültürlerin birleştiricisi sayılır.