Umud Emek İster!

Bir mektup aldık, çok sevgili bir mecburi dinleyicimizden. Bakın neler söylüyor.....

Bahar geldi..Tepemde bir yığın karabulut..
"Yakışmıyor sana" diyor annem , "bu asık surat..."
Kime yakışır ki. Lâle mevsiminde hem de...
Hem de serumumuz olan Nisan yağmurları yağarken...
Çiçekler bayrak yarışındayken hem de..

Biliyorum... Kime yakışır ki asık surat...

Birileri çıkıp meydana hayattan , kelebeklerden, kuşlardan filan bahsetsin!
Umut dolu şeylerden bahsetsin.
Birileri çıkıp sorunu sorun olmaktan çıkardık desin!

Birileri çıkıp umut dolu şeyler söylesin..
Bahar , veda etmeden kalplere..


Olur, emriniz baş üstüne, gönüller dolusu sevgilerle başlayalım sözlerimize, bir parça umut düşürebilmek için kalbinize... Ama umut emekle büyür. Oturruken rahat döşeklerde çalmaz kapımızı, nisan yağmurlarının apansız gelişi gibi...

Yağmur nasıl zahmetsiz ve duasız dökülmüyorsa, sahipsiz dolaştığı sanılan bulutlardan, umut da öyle... Gayretsiz, endişesiz, tasasız mamur hayat, Pişmanlıklar, kayıplar, hüzünler getirir Rahmet beklenen kapılardan... Umudu beslemek gerek, her gün su vermek, yeşermesi için en verimli toprakları, tırnaklarımızın arası kararıncaya kadar eşelemek de.

Her yolun bir gidişi, her gidişin ve gelişin, her çabanın bir yolu yordamı vardır. Bunları bir kenara bırakır, hayatı el yordamıyla sürdürmeye çalışmak, ne tükettilen ömürde bereket, ne yapılan işte huzur, ne kalblerde sükun bırakır.

Umudu hayal etmek için, gerçekleri görmek, sorunları yenmek için irade gerekir. Sönmez bir alevle yakıp meşaleleri, ne kadar karanlık ve uzun olduğuna bakmadan dehlizlere dalıp, umudu aşılayacak hakikatleri günışığına çıkarmak gerekir.

Umudu ve güzel günlerin artık bir an önce gelmesini mi istiyorsunuz, kara bulutların dağılıp, baharın bütün ihtişamıyla hayatınızı bayram yerine mi çevirmesini arzuluyorsunuz? Sorunlarla örülmüş dünyanın artık soluk alması mı muradınız? Önce bunu başkalarından istemekten vazgeçin, baharın en görkemli çiçeği umut, sizin bahçenizde kök salmayı bekliyor.

Sorunlar yok denilerek, yok farzedilerek aşılamıyor, sıralayıp olnları boy boy, başlayıp bir ucundan, yüreklerdeki güce dayanıp, semalardan gelecek desteği bekleyip cehd etmek gerekiyor. Doğru yöne bakmalı, doğru hedef bulmalı, başınızın sağında ve solunda yer alan gereksiz, oyalayıcı, göz boyayıcı, süslü, püslü, cicili, bicili, şaşası, alâyişi bol olanları silip, asıl olana kilitlenmeli ve işte “tam bu hedefi” tam da 12'den vurmalısınız. Değmeyin ol vakit, hem dünyanın hem ahıretin debdebesine.

Kadin ve Aile


1 yorum

Hamalın kendiri, Ahçının

Hamalın kendiri,
Ahçının kevgiri umut...
Kuşun her kanat çırpışı,
Ağacın tomurcuğu umut...
Babanın oğula yazdığı mektup,
Çocuk için, annenin sütü umut...
Yetim için, bir gülümseme,
Fakirin sermayesi umut...
Her gecenin sabahı umut
Yol umut, dava umut
Umudun kendisi, bir umut...

alinti

27.04.2007 - celin

Konular