Ne çok \'Seni seviyorum\'larınız var.

Ne çok 'Seni seviyorum'larınız var. Her yere yazıyorsunuz. Herkese söylüyorsunuz. Her zaman kullanıyorsunuz. Sevginizden çok 'seni seviyorum'larınız. 'Sen' diye hitap edebildiklerinizden bile çok. O kadar kısa ki sevgilerinizin ömrü, ard arda ekleseniz dahi, kelebek ömründen kısa kalıyor.

Sevginizi saklamıyorsunuz güyya. Ama sevgi ile olan mesafenizin uzaklığını 'Seni seviyorum'larınız ele veriyor. Ortaya 'çok' ekliyorsunuz, 'gerçekten' ekliyorsunuz. Başına ve sonuna mahzunluk ekliyorsunuz. Ekliyorsunuz ki, milyonlarca 'Seni seviyorum'dan farklı olsun sizin söylediğiniz. Ama olmuyor.

Herkesi 'Seni seviyorum' demeye davet ediyorsunuz. Suç ortağı arıyorsunuz. Ancak herkesin maske takmasıyla hayatı maskeli baloya çevirip, vicdanınızı rahatlatacaksınız.

Sadece sizin ve sahte sevgilinizin değerini düşürmüyorsunuz. 'Sevme'nin değerini de yerle yeksan ediyorsunuz. Öyle bir cümle kuruyorsunuz ki, 'sen' gerçekten 'sen' değil, başkalarını kastediyorsunuz. 'Sevmek' gerçek 'sevmek' değil, başka duyguları anlatıyorsunuz. Birinci tekil şahıs eki de sizi anlatmıyor, belki başka yüreklere tercüman oluyorsunuz.

Kalp şekillleri arasında olması neyi değiştirir ki? Taş gibi soğuk. Gülümseyerek söylemeniz ne farkeder ki? Takım elbiseden daha resmî. Buğulu gözlerle telaffuz etseniz ne yazar? İçten olmadığı besbelli.

Tamam, yüreğinizde bir yerlerde sevmeye karşı bir iştah, bir açlık var. Ama, bu açlığın reçetesi bol bol 'seni seviyorum' demek mi? Kalp resimleri mi? Hüzünlü şarkılar mı? Ayrılık ağıtları mı?

Dağlara, taşlara yazdınız ama yine de sevmiyorsunuz, değil mi? Sevginiz tükeniveriyor... Kalmıyor... "Sevgim bitti, hâkim bey" diyorsunuz bükük bir boyun ve kısık bir sesle. Tutunamıyor kalbiniz, böyle kaygan zeminlerde, böyle küçücük maskelere, böyle acemice...

'Seni seviyorum'larınız bol, herkese yetip de artacak kadar bol. Ama 'seni seviyorum'larınız bol, çok bol geliyor sevginize.

Belki dil ile değil kalp ile söyleme vakti gelmiştir.


3 yorum

Kardeşim ellerine sağlık

Kardeşim ellerine sağlık çok önem belirten bir mevzuya değinmişsin. Özellikle evliliklerin evcilik aşkların ise dönemlik olduğu bir dönemde bu kelimenin değerini durup düşünmemize vesile oldun. SEVMEK bu kadar basit olmamalı. BİTİRMEK de bu kadar kolay. İnsanlar kendilerini kandırmaktan vazgeçmeli artık. "Seni Seviyorum" sıradanlaşmamalı ağzımızda. Hissederek söylenmeli anlamını verebilmemiz için. Tekrara teşekkür ederim.

sevgilerimle
güvercin

22.06.2007 - güvercin24

"Ama 'seni

"Ama 'seni seviyorum'larınız bol, çok bol geliyor sevginize."
cok güzel dedin, seni seviyorum derken ardikasindaki degeri, büyüklügü unutuyoruz cogu zaman! az ama gercekci olmali bu iki kelime, birilerine yag cekmek icin, kendini sevdirmek icin.....degil, öyle his ettigin icin!
bu sözcügün arkasinda büyük bir sorumluluk var... sevgin yitirilmeyecek kadar büyük mü?bardak dolu mu?sakin tasmasin!....

paylasimin icin cok saol sezencim:)

27.04.2007 - celin

"Eğer birine seni çok

"Eğer birine seni çok seviyorum dersek Allah bizim o sevgimizi imtihan eder mesela o kişiyi bize muhtaç kılar.Şayet çok sevdiğimizi iddia ettiğimiz zatın ihtiyaçlarını görürken gönlümüz hoşnutsuzluk gösterirse; Allah 'hani çok seviyordun iş başa düşünce niye kaytardın' der ve aranızdaki filmi şak diye keser.O yüzden bu kelimeyi kullanırken dikkatli olmalıyız."

(Alıntı)

27.04.2007 - Sezen Aksu

Konular