Ey İstanbul

Zaman ayrılığı vurur…
dipsiz bir sevda yokuşunda…
yanımda kal..bırakma yaban sevdalara…
düşü olmayan acı sonsuzluğa…


Geceye inat yokluğunda…
bir bedel ki sürgünlerde sensizliğim…
sonu yok…dönüşü yok…
bedeli bensizlik olsun ihanetinin…


Dün gece bizim deniz fenerinin altında oturdum…
gökyüzü, deniz ve de ben…
her akşam seni bekliyoruz!
Ne olur dön sevgilim…sensiz yaşayamam!


gitme ruhum…
sen yokken hicran düşer bu şehre…
gitme sevgim…
sen yokken tutsak düşerim bir isyan gecesine…
ölürüm…
sen yokken…


birtanem!
sabahı bekledim saatlerce…ama ya sonra?
Sen yoksun ya şimdi…korktum!
Belki sabah olmaz diye…olsa da sen yoksun diye…


kent vurur şehir ışıkları söz vermiş bir aşka…
bilmem…bilemem…
ferin aydınlatır mı içimi bir daha…
kaybolursun puslu rüyaların ardında…
gurura yokuş sevdalarda…



Birileri ağlıyordu hesapsız gidişime…annem ağlıyordu…
senle süslenmiş sokaklardan geçerken ben ağlıyordum…
ama olsun…dedim ya birtanem!..
geriye bir hiç kalsa da benden, andım olsun yazgıma!..
atacağım seni!...sileceğim gözlerimden!


uyandık rüyamızın en güzel yerinde…
şimdi gözlerim yağmur sonrası…
birkaç buğulu hatıran bana kalan…
avuçlarımda iki yüzük…
acı yazıma yemin olan…
acı yazgıma sebep sevdan…


duvarlara gömdüm yalnızlığımı hüzün akşamlarında…
yeminliyim döndüğümde!...yeminliyim sana!...
biliyorum sen de döneceksin!...
ama bulur musun bir ben daha?...yeminliyim!...
güneşe çıktığımda ağlatan aşkına…
yeminliyim!... bir mahsun vedaya!


yenıldım sen çıkmazın vefasız bir aşka…
şimdi günahlarda adaklarım…
söz geçer mi göz pınarlarıma…
bir damla kalır aşkıma inat…
gözümün sen kenarında…


duvarlara gömdüm yalnızlığımı hüzün akşamlarında…
yeminliyim döndüğümde!...yeminliyim sana!...
biliyorum sen de döneceksin!...
ama bulur musun bir ben daha?...yeminliyim!...
güneşe çıktığımda ağlatan aşkına…yeminliyim!... bir mahsun vedaya!


sevdam İstanbul…kırık hayaller şehri…
uzaklara prangasın…
masum çocuk hüzünleri sarar yoksan beni…
yakacağım…yoksun sen…
geçtiğin her yeri…


biliyorum bir yerlerde ağlıyorsun….ben de ağlıyorum…
hala sana!...
derinlerimden can alan canıma ağlıyorum…
nasıl unutabilirim ki seni!...unutamam…
unutamam yas tutmuş yüreğimi!...


gölgen düşer sarp akşamlarıma…
bir kadın ağlıyor içimde…
bendeki bana…çok uzaklarda…
kapında günlerim her gece…
tutunamam…
sendeki sana…


yedi tepenin ardında, soğuk umutlardan başka sarılacağı olmayanların çocuklarıydık biz…
inadına yalnızdım hep!...sen yanımda olmadığın zaman!...
düşlerle büyüdük!...
beni beklemendi; tek hayalim o eski pencerede…olmadı sevdiğim!...
şimdi sen; içini saran özlemle bekler misin bir pencere kenarında bilmem ama! kapıyı başkasına açacak,
söz vermiş sevdamıza hep ağlayacaksın!


yüzünde eski bir günahın izleri…
olmayacaksan nefesim…
gitme! giyme beyaz gelinliği…
asi hüzünler sarar gecemi…
geçmem…geçemem...
dönülmez tövbelere gömdüm seni…


ey İstanbul!
ne kaldı alacağın benden…
neye yarar tüm sokakların boş şimdi o yokken…
onu benden aldın!...sana yenildim bir günahkar yüzünden…
verme istemem!..bırak!...üstü kalsın!...
alacağım yok senden!


adını yazdım ya derinlerime…
unutmak ölüm…
an gelir ağlarım ikimizin yerine…
bedenin toprağım olsun…
bırakıp gidersen azap düşlere…


ben böyle değildim!...!
nasıl bakarım ona!
acılar çıkar, her kaçtığımda bir sevda sancısında!...
affet!...kayıp şehrimde mahcubum aşkına…
affet! gidemem!...ölümüne yazgın olsam da!


geceler uzuyordu ya saçlarında…
unutamadım…
onu yazdım son mektuba…
vedasız sonlar vardı ya….
unutmadım…
sebepsin kuruttuğum gözyaşına…


bugün ağlamayacağım…
sen adıma tövbeler yaktın! olmadın ya her gece!...
ben seni damla damla gözlerimden attım!...
ölümdür bende! sensizliği yaşamak, ama seninle!
canımsın! sonlar dinmez kederde!...gördüm ya seni!...
kaybolsam da gözlerinde!… yemin olsun sevdama!
hazırım bir kere daha ölmeye!...seninle!


aşkın bedel nakd-i ömrüme…
dayanamam…
giderim buralardan yoksan bende…
seni sensiz yaşamak çareyse…
bırakma…
tek tesellim ölümdür…
senden öte…


(Ihlamurlar altında)


1 yorum

Beni Gittiğin Günde

Beni Gittiğin Günde Bıraktın...


Ağır bir kurşun gibi cöker icime
Vurmam yüzümü hasretini
Kimseler bilmez, ağır ağır ölürüm kurşun olmuş sevdam cektikce dibe
Sensizlik tutmuş ya köşe başlarında, ne fayda?
Adın yazar ama derinlerimde bilirim
Bir haram geceden sabaha cıkmaz sokaksın gönlümde,
yüzünü her gördüğümde



sensizlik hükümse ömrüme....
soğuk bir güz mevsimi ört üzerime...
giyemediğim beyaz kefen olsun sevgime...
güz cicekleri doğarsa...bilirim....gözyaşın yağmur olmuş üzerime...


gözlerimi kapamayacağım bu gece
bilmezsin sen
aşkından artakalandı rüyaların
ben hiç uyumadım senden önce
olur ya belki bırakır gidersin diye
her sabah akşamdan kalma bir umuda gözlerimi açtım
sen bilmezsin,anlatamadım
bende esir hala rüyaların
düşler yetmez yasaklım


yakar sevdan buhran geceleri...
bakar da görmez gözlerim...
gözlerindeki nemi...
ölüm var...
say bu geceyi hicran günlere...


Yüreğimde caresizlik var sensizliğe atığım her adım biraz daha gem vurur ömrüme. Yüreğimde bir sen var olmadığın kalabalıklar beyhude.
Yüreğimde aşkına bir ben yoksan mutluluk ne care.


sevdama gölgesin ya dayanamam gidişine
ayrılığın hüznün dokunuşu ya
hesabını soramayacağım acılarla sevmişken seni

duvarlar üzerime gelsede bazen
Küçük bir kızken bez bebeklere sardım düşlerimi
Beyaz düşlerdi
Annem masallar anlatırdı
Ve o masalların kahramanlarıydık her birimiz
Annemin anlattığı masallardı bizim hikayemiz


Gönül koydu yeditepe sevdamıza..
İnanmamıştım gittiğine,seni aradım beni beklediğin o soğuk pencere kenarında..
Düşlerimizi göğe yazdığımız o deniz fenerinin altında...
Ne zamanki seni gördüm benim olmadığın beyazlarda,o zaman anladım..
Sevdamız yaşanmamış bir kasımda
Sevdan benim olmadığın bir pembe masalda...


daha kaç gece geçer yar hasretinle? söyle kaç gece gözyaşın yağmur olur üzerime! hiç gitmediğin düşler kurmak ölümse her gece!

hüznüm sürgün, sevdan bir ömür esir bende!...


Dilek tuttum yıldızlardan, Benim olacağın güne.
Her ayrılığa çaldığımda gözlerini özleyip
Hayalini yaşarım.
Hüzün renginde masmavi bir gökyüzüne.
Kimseler uzanamasın, dokunurlar diye sevgimize
Ben beyaz bulutlardan bir dünya yaptım yükseklerde ikimize
Ay şahit, Hayalini yazdım göğe
gittiğin günün gecesinde...


beni gittiğin günde bıraktın
yok saydım saatleri
değince gözlerin kurduğum hayallere

sen dönmeyeceksin ya
gittiğin günden bugüne,susmaz yüreğim
yokluğun sevda ikindisinde...

Akşamı bekleyip karanlığa gizliyorum her gece gözyaşımı.
Senle güneşi beklerken martı sesleriyle ğöge yükselirdi ya eski sevda çığlıkları.
Şimdi yanımda yoksun diye gün doğmadan gidicem.
Görmesinler senin olmadığını.
Ben gün doğmadan silecem,
Sararmış duvardan gözyaşlarımı...


Sevda sancısı iken buğulu gözlerin, Git diyorsun.
Bana doğduğun günden bir çare iken sana nefesim
Gitmem! Biliyorum yalan sözlerin.
Eğer bir gün değerse gözlerin gönlüne yaban ellerin,
Ben gitmişim ne fayda
Dökülür gözlerinden kalp ağrısı özlemi
Sevmiyorum! desen ne fayda
..
Günah yaşarken mevsimlerden, Dindirme sonbahar gözyaşlarımı.
Biz bedel vermişken gurura sevdayı,
Ben günah yaşıyorum mevsiminde,
Dindirme ki gözyaşını, yine sevdanla yedi renk açsın altından geçtiğimiz hayali gökkuşakları.
Sen hiç gitmeyenim olacaktın ya, Yalanmış.
Yalnızım şimdi seni beklediğim kimsesiz odalarda
Olmadı sevdiğim.
Biz bedel verdik aşkı

Mevsimlere Böldüm Adını
Mevsimler Geçti Ama
Ilık Bir Yaz Yağmuruydu Gözlerin Hala Evimin Her Köşesinde
Sonra Kışlar Geldi,
Senden Kalma Eski Bir Şarkıyı her dinlediğimde üşüyen kalbini hissetim,
Adına niyet olmadığın kanlı şehrimde,
Şimdi dostlar güneş bir daha gelmez diyor,
Şimdi dostlar bir daha sevmez diyor,
Şimdi dostlar "o artık ellerin diyor,unut diyor,sil "diyor,


Sen düşerken sevda yoluma...
Bugün annesiz kaldı sevinçlerim..


ben sana alışmışken
kalbine mapus sevdam bir gün olsun
değmezse eğer gözlerine
ömrümden seneler geçer
gözlerinden akan sedefler kavuşmadan tenine
bil ki mendiller deva olmaz gözlerime
bil ki sonbahar göçebesi yağmurlar rehin almış sevdamı
yine senin mevsiminde
gidenlere inat
adına ıslattığım geceden kalma bir gözyaşı damlası hala yüzümde...




istanbul!
ertelenmiş sevinçler müjdeledin
belki bugün olur dediğimiz yarınlara
her mutsuz olduğunda
penceresinde nafile yazlar bekleyen
gelmediğinde
vefasız sonbaharlara inat ağlayan
bir kadın bıraktın
suçluluk duyma!
üzerine yağmadı sevdiğimin gözyaşları
yağsaydı üzerine silinirdi belki
yokluğunda sitemle duvarlarına yazdıklarım
alay edercesine yaktın yine bu gece ışıklarını
bir büyük sevda
dar geldiya sokaklarına
ya bizi bırak
yada boğma karanlığa
inat etme!
o yoksa yetmez binlerce ışığın
bu şehri aydınlatmaya
çok şey istemedim
o ışıklardan birinin altında
onunla aynı yastığa başkoymaktan başka
bu senin sokalarında bir ev olsa da
ey istanbul!
beni duymazlıktan gelme
yetmez gücüm o yoksa
aydınlık sabahlara çıkmaya


Belki kurduğumuz hayaller biter diye
Düşlerde bir sen biriktirdim yüreğime
Kederler sevdamızı hiçe sayıp hüzne döndüğünde
Çok seviyorduk ya anlamadı kimse
Bizimki kadar yakışmamıştı hiç bir hüzün kimsenin yüzüne...



Ben Üşümeyeyiim Diye Yıldızlar Örterdin Ya Her Gece Üzerime...

Ruhumu Sende Bırakıp Kendimi Terk Ettiğim Bir Gün ...

Rüzgarları Bekledim... Düşlerdeki Evimizin penceresinde...

Belki Kokunu Getirirler Yalan Tebessümlere Sakladığım Sensizlik Biter Diye...

Sen Dostlarla Ol Ağlamam Artık ...

Ben Uzağına Koyup Kendimi...

Rüzgarları Beklerim Penceremde Gelmiyeceğini Bile Bile ...

Gelsede Deva Olmaz Kokunu Getiren Rüzgarlar....

Gözlerimdeki Yaşı Silmeye.


Gözlerinin izin vermediğini dudakların söylediğinde
Sana sormadan olmadığın yerlere koymuştum kendimi
Göstermeyecektim ya sana ağladımı
Gözyaşımı sarıp yüreğime
Uzaklara
Hiç gitmediğim yerlere saklamak istedim.
Ne çok yanılmışım
Sen okunmamış bir öykünün
En güzel satırlarıydın yazamadığım.


Her akşam ettiğim dualarla okşayıp saçlarını ,
Seni eklerim ,çalınmış umut kırıntılarına
Yıkık hatırlar arasında, beni sevdiğin bir yer ararken kendime
..
Sana ya bir şey olursa korkuları büyüttüm içimde
Gün gelip nazar eğlediğinde kör gururlar
Yakmak istedim ardında bıraktıklarını
Bir kalemde çaktım kibriti ama dayanamadım
Gözyaşımla söndürdüm senden arta kalanları
Öylesine büyüktün ki ...Bulamadım
Nerde bitip nerde başladığını...

Yüzümdeki çizgilerin hesabını veremediğim gün aynalara,
İzin vermiştim seni benden almalarına,
İzin vermiştim yalnız karşıladığım her riyakar şafakta
Kendimi hülyanla avutmaya...


Gitmeli
Ağırlaşmadan umutlar sırtımda....


Sen, seni sevmedigime dair cümleler kurarken icinde
Ben tüm isiklarimi söndürdüm
Yanlizligimi görmemek icin gittigin aksamdan bugüne
Bilmessin, her gidisin kursunlar yüregimi

Gidisin izin vermez gece olunca gözlerime
Icinde sen olan yeni rüyalar alirim diye...

Bugün dertlerim
Mayıs sıkıntısında....

Yazdıkların bir kaç satır değil ,sanki bir ömür gibi
Buluşamasak bile eğer bir daha katran karası göğün altında
Sevdan için kağıtlara koyduğun mürekkep laciverti harflerden gökyüzü yaparım
Her yalnız akşam hayalini kurar gibi aralara gözyaşından yıldızlar koyarım
Sanki seni bir daha hiç görmeyecekmiş gibi kaybolurken beyaz sayfadaki her boşlukta..




"Aşkınla beni kendimden çaldığın gün
Adını koydum ayrılığın
Yoksul bir ölüm gibi
Taşırken bastırılmış çığlıklardan bir diğerine bedenimi
Bir daha dolduramam ya sende kendimi
Kanatmam açtığın yaraları...
Duymadan ayak seslerini
Hadi gelmediğin her gece ruhumu siper etmişken sevdana
Kanım akmaz nasılsa
Bir kez daha sapla acıları!
Bıçak yarası yanlızlığım pahasına
Sende sönerken gündüzlerim
Akşamı edemem nasılsa
Lütfuna eremedim gün durma
Bir kez daha sapla!
Nasıl olsa siper ederim kendimden çaldığın beni
Şarapnel acısı gözyaşlarına....


(Ihlamurlar altında şiirleri...)

26.06.2007 - Misafir

Konular